Bakan Özhaseki 'imar barışı'nın detaylarını açıkladı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kamuoyunda “İmar Barışı” olarak bilinen ve 13 milyon konutun imar ve iskan sorununu çözmesi hedeflenen Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin detayları açıkladı.
“İmar Barışı” düzenlemesinin devletin vatandaşla ihtilaflarını sona erdireceğini belirten Özhaseki, “Kavgaları bitirecek, bir taraftan da ekonomik bir değer haline getirecek bir yasayla baş başayız. Onun yönetmelikleri bugün yayınlanıyor. İnşallah cuma gününden itibaren müracaatları almaya başlayacağız.” dedi.
‘Bu düzenlemenin üç istisnası var’
Özellikle büyük şehirlerde pek çok vatandaşın bu konudaki şikayetlerini ilettiğini, sorunlarına bir çözüm bulunmasını istediğini belirten Özhaseki, Yapı Kayıt Belgesi için ödenecek bedellerin de çok yüksek olmadığını, bu nedenle herkesin buna müracaat edeceğini düşündüğünü söyledi.
Tamamlanmamış inşaatların da buna dahil olup olmadığına yönelik soru üzerine Özhaseki, örnek olarak üçüncü katı yapılıp pencereleri takılmamış bir binada dördüncü katın bu kapsama sokulmak istenmesi halinde üçüncü katı da dahil edeceklerini kaydetti.
Özhaseki, bu düzenlemeyi duyduktan sonra inşaat başlatanların imar barışına müracaat edemeyeceğini dile getirerek, “Şundan dolayı, 31.12.2017 tarihinde bu iş tamam, durduruyoruz. Elimizde zaten uzay resimleri de var. Onu denetleriz” diye konuştu.
Kanuna göre, imara aykırı yapıların yıkılmasının ve ağır para cezası verilmesinin öngörüldüğünü anlatan Özhaseki, yıkım yapmayan belediye başkanlarının takibata uğradığını, onların da kendilerini kurtarmak için farklı bir yola başvurduklarını ifade etti.
Özhaseki, kaçak yapıların listelendiğini ve yıkım için ihaleye çıkıldığını belirterek, binlerce yapı bulunduğu için kimsenin bu ihaleye girmediğini, bu nedenle ihalenin düştüğünü, belediye başkanlarının da müfettişlere, yıkım iradesini gösterdiğini ancak yıkacak kimse çıkmadığını söylediğini, yani herkesin kanuna karşı bir hile içerisinde olduğunu anlattı.
İzmir’in bir ilçesinde bir vatandaşın desteklediği partinin bayrağını astığı için, farklı partiden olan belediyenin diğer binalarla aynı durumda olmasına karşın yalnızca kendisine ceza kesildiği yönündeki şikayetini aktaran Özhaseki, bu tür zulümler de yaşandığını söyledi.
Özhaseki, bütün bu sıkıntıların, engellenmesi, önlenmesi gerektiğini, bu nedenle böyle bir yasaya ihtiyaç duyulduğunu ve getirdiklerini ifade etti.
Bu düzenlemenin üç istisnasının bulunduğuna işaret eden Özhaseki, şunları söyledi:
“Bunun üç istisnası var, bunlar bu kapsama girmeyecek. Bir, Boğaz’dan geçen geminin içinde bir vatandaş kabul edin kendinizi, gördüğünüz o yamaçlardaki yapılar buraya dahil değil. (Ruhsata aykırı yapılar) Onlar her zaman yıkım tehlikesiyle karşı karşıya. Orası Türkiye’nin, dünyanın incisi. İkincisi, Sultanahmet çevresi, Süleymaniye çevresi ve orada Beyazıt’tan geçen bir raylı sistem hattı var, herkes bilir tahmin ediyorum, Aksaray’dan başlayıp Sultanahmet’e giden hat. Bunun kuzey tarafı, burası tarihi eserlerin en yoğun olduğu bir yer. Bizim tescilli eserlerimiz, gözbebeklerimiz orada. Orada bir takım çalışmalar var, yeni düzenlemeler var. Bundan dolayı orada bir sıkıntı olmasın diye burayı da dışarıda tutuyoruz. Özellikle Sultanahmet, Ayasofya’dan başlayarak Unkapanı Caddesi’ne kadar uzanan, özellikle Beyazıt’tan geçen raylı sistemin kuzey tarafı, İstanbul Üniversitesi’nde kalan tarafı, bir de Gelibolu Yarımadası istisna. Buralarda bu yasa geçerli değil, bunun dışındaki yerlerde vatandaş gelecek kendi arzusuyla beyanda bulunacak. Odan sonra da konutlara yüzde 3, iş yerlerine yüzde 5 gibi bedel ödeyecek.”
“Vatandaşın beyanını esas kabul ettik”
Bakan Özhaseki, en çok, evlerin metrekaresinin ölçtürülmesinin gerekli olup olmadığı yönündeki sorularla karşılaştıklarını dile getirerek, “Burada kolaylık olması açısından vatandaşın beyanını esas kabul ettik. Vatandaş, üç-beş bin lira verip bizimle helalleşip barışırken, mühendislik bürolarına iki-üç bin lira versin istemedik. Doğru bir şey değil.” dedi.
Vatandaşın binasıyla ilgili sorunu en iyi kendisinin bileceğini dile getiren Özhaseki, vatandaş hazine üzerinde oturuyor ve mülkiyetle ilgili sorunu varsa, müracaat edip rayiç bedel üzerinden satın alacağını kaydetti.
Özhaseki, tarla vasfındaki yerler için metrekare birim fiyatını 200 lira olarak belirlediklerini bildiren Özhaseki, buna göre 50 metrekarelik bir yer için 10 bin lira rakam çıktığını, bunun üzerinden yüzde üç gibi küçük bir miktarın ödenmesi gerektiğini anlattı.
Bir veya iki katlı, gecekondu tipi yapılar varsa bunlar için metrekare birim fiyatının 600 lira olarak belirlendiğini açıklayan Özhaseki, bu şekildeki 100 metrekare ev için 60 bin lira rakam çıktığını, üzerine de arsa bedeli ekleneceğini ve bunun toplamı üzerinden yüzde üç ödeneceğini belirtti.
Özhaseki, üç katlıdan yedi katlıya kadar binalar için metrekare birim fiyatının bin lira olacağını, yedi kat üzerindeki binalar için bu rakamın daha da artacağını, en üst sınırın özellikle villa tipi evler, lüks yerler ve oteller için iki bin lira olduğunu bildirdi.
Gecekondular ile villaların ayrımının nasıl yapılacağı sorusuna karşılık Özhaseki, “Burada vatandaşın beyanı esas. Vatandaş kendi oturduğu yerin gecekonduvari bir yer mi, sade, küçük, mütevazi bir yer mi, yoksa villa mı olduğunu benden daha iyi bilir. Buradaki beyanında eğer yanlış, yalan bir beyan varsa yarın birgün resmi işlemler başladığında başına bela olur. O işlem geçersiz hale gelir. O yüzden doğruyu bildirmesinde fayda var. İstediğimiz zaten çok cüzi bir bedel.” dedi.
Doğru bildirimde bulunmayanların İmar Barışı kapsamı dışında kalacaklarına dikkati çeken Özhaseki, “Bir müddet sonra o döner dolaşır başına bela olur bir yerde. O yüzden vatandaşın doğru bildirmesinde fayda var.” diye konuştu.
Vatandaşların nereye başvuru yapacağının sorulması üzerine Özhaseki, “Vatandaş e-devlet üzerinden müracaat edecek. Bunun bir çok yolu vardı. Mühendislik bürolarına gidebilirdi, lisanslı kuruluşlara gidebilirdi ama oraların her birisinde ayrı bir masraf etmesini gerektirecek diğer bir durum çıkacak ortaya. Vatandaşın işini sadeleştirebilmek adına e-devlet üzerinden müracaat etsin diyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
‘İmar yasaları geliyor’
İmar barışı düzenlemesi sonrasında, bu kapsamda ne kadar bir dönüş beklendiğine ilişkin Özhaseki, daha önce belirttiği 26 milyon 358 bin yapının ne kadarının imara aykırılık teşkil ettiğine yönelik çok ciddi bir cevap alamadığını ifade etti.
Özhaseki, farklı partilere ait ilçe belediye başkanlarına yapı stoklarını sorduğunu, ne kadarının imara aykırı olduğunu sorduğunu, ancak net bir cevap gelmediğini belirterek, “Ortalama herkesin söylediği bazı rakamlar var. Bu, yüzde 60’lar civarında. Demek ki bu 15 milyona tekabül ediyor nereden baksanız. Dehşet bir sayı. 15 milyon insan devletle ihtilaflı, kavgalı, bir türlü mahkemelik. İnsana böldüğümüzde 50 milyon ediyor.” dedi.
“Toplamda 40-50 milyar civarında bir bedel toplanacağına inanıyoruz.” diyen Özhaseki, rakamın vatandaşların göstereceği rağbete göre değişeceğini söyledi.
“Bu konuda tabii ki Hazinenin adına yatacak para, hazinede gözükecek, kasada gözükecek. Oradaki dengeler hususunda mutlaka maliye istifade edecek ama benim şahsi kanaatim şu; asıl yasa bu değil, bu birinci kapısıydı, girişiydi. Arkasından imar yasaları geliyor, kentsel dönüşümü kolaylaştıracak yasalar geliyor.” ifadesini kullanan Özhaseki, daha sonra da mahalle bazında kentsel dönüşümü hedeflediklerini bildirdi.